İnşaat sektörü büyümenin lokomotifi olmaya devam ediyor

TÜİK’in açıkladığı 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, “Ülke ekonomimizin yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüyerek, ilk çeyreğe göre ivmesini artırması tüm iş dünyası için sevindiricidir. Bu büyümeye yüzde 10,9 ile en yüksek katma değeri inşaat sektörü sağlayarak, büyümenin lokomotifi olmaya devam etmiştir” dedi.
İnşaat sektörünün çatı kuruluşu olan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarını yazılı bir açıklama ile değerlendirdi:
“Ülke ekonomimiz uygulanan politikalar ile temkinli bir soğumadan, doğal büyüme ivmesi olan yüzde 5’e tekrar yaklaşmıştır. Ülke ekonomimizin yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüyerek, ilk çeyreğe göre ivmesini artırması tüm iş dünyası için sevindiricidir. Bu büyümeye yüzde 10,9 ile en yüksek katma değeri inşaat sektörü sağlayarak, büyümenin lokomotifi olmaya devam etmiştir. Sektörümüz ülke ekonomisinin iki katından daha fazla büyümüştür. Bu güçlü büyüme, hem sektörün toparlanma sürecinin hızlandığını hem de yatırımların yeniden canlandığını göstermektedir. Özellikle gayrisafi sabit sermaye oluşumundaki %8,8’lik artış, inşaat yatırımlarının yanı sıra makine-teçhizat yatırımlarında da hareketliliğe işaret etmektedir. Bununla birlikte, geçmiş dönemlerde olağanüstü yavaşlayan kamu yatırımlarındaki nispi canlanmanın baz etkisiyle yüksek oranlı bir artış olarak yansıdığı da dikkate alınmalıdır.
Bu veriler, ekonomide yatırım iştahının arttığını ve inşaat sektörünün bu sürecin önemli bir taşıyıcısı olduğunu göstermektedir. Jeopolitik gerginlikler, finansal sıkılaşma politikaları ve artan maliyetler inşaat sektörü paydaşlarının temkinli hareket etmesine neden olmasına karşın, yurt içinde deprem bölgesindeki yeniden imar faaliyetleri ve büyükşehirlerde yürütülen kentsel dönüşüm projeleri üretim ve istihdam açısından sektöre katkı sağlamıştır.
Harcama yöntemiyle bakıldığında; hanehalkı tüketim harcamalarının %5,1 artması, konut talebi dahil olmak üzere özel tüketim kaynaklı inşaat faaliyetlerini destekleyici bir unsur olarak değerlendirilebilir. Devletin nihai tüketim harcamalarının %5,2 azalması, kamu tarafında cari harcamalarda tasarruf eğilimini ortaya koymaktadır. Buna karşın, kamu yatırımlarının devam ettiğini ve özellikle bina dışı inşaat faaliyetlerindeki artışın kamu projeleri kaynaklı olduğunu söylemek mümkündür. Sonuç olarak, 2025’in ikinci çeyreğinde inşaat sektörü, GSYH büyümesinin çok üzerinde bir performans sergileyerek ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Yatırımlardaki artış, sektörün hem iç talep hem de kamu yatırımlarıyla desteklendiğini, büyümenin önümüzdeki dönemde de sürebileceğini göstermektedir.”