Luxera GYO, NEW ERA 2030 Vizyonuyla 2026’da 4 Yeni Projeye Başlıyor
2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığı dönüşümünü tamamlayarak yepyeni bir döneme adım atan Luxera GYO, uzun vadeli hedef ve planlarını “NEW ERA 2030” vizyonu altında topladı. Şirket, NEW ERA 2030 vizyonu doğrultusunda 2026’da İstanbul’da dört yeni projeye başlayacak. NEW ERA 2030 vizyonunun temelinde inovasyon kavramının bulunduğunu söyleyen Luxera GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, “Gelecek dönemde sadece yapı teknolojilerinde değil, tasarımdan satışa müşteri deneyimden kaynak kullanımına kadar tüm iş süreçlerimizde inovatif bir yaklaşım sergileyeceğiz. Bu yaklaşımımızla şirketimizin yanı sıra sektörümüzün de teknolojik gelişimine önemli bir katkı sunacağımızı düşünüyoruz” dedi.
2026’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere İstanbul’da dört yeni projeye başlamayı planlayan Luxera GYO, bu projelerden ilki olan Luxera Topkapı’yı ve NEW ERA 2030 vizyonunu tanıttı.
Luxera GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, 2015 yılında kurulan Luxera’nın 2024 yılında tamamladığı GYO dönüşümüyle birlikte yepyeni bir döneme adım attığını belirterek “Artık sadece proje geliştiren bir şirket değiliz. Şeffaf ve sürdürülebilir bir büyüme modeliyle hareket eden, sektörde dönüşümü başlatan bir markayız” dedi. Luxera olarak ilk günden bu yana insanların kendini iyi hissettiği, huzurlu ve düzenli yaşam alanları üretme amacıyla hareket ettiklerini söyleyen Taş, “Geride tamamlanan projeler, mutlu aileler, büyüyen bir topluluk var. Bu bizi gururlandırıyor” diye konuştu.
2026’da 4 yeni projeye başlayacak
NEW ERA 2030 vizyonu doğrultusunda her yıl 4 proje gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Ramazan Taş “Yaşam kalitesini yükselten, modern, insan odaklı projeler üretme anlayışıyla hareket edeceğiz. Aynı zamanda sektörde standartları yukarı taşıyan bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Daha yakın projeksiyonda çok daha somut hedeflerimiz var. 2026 yılında İstanbul’da dört yeni projeye başlayacağız. İkisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olacak. Bu projeler bizim için sadece büyüme değil, daha geniş bir kitleye dokunabilmek için atılan stratejik adımlardır” açıklamasında bulundu.
NEW ERA 2030 vizyonu ile Luxera GYO için çok güçlü bir yol haritası oluşturduklarını dile getiren Taş, “Bu yolu, ekip arkadaşlarımız, iş ortaklarımız, yatırımcılarımız ve bize güvenen tüm paydaşlarımızla birlikte yürüyeceğiz. NEW ERA 2030’u birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Vizyonun temeli inovasyon
NEW ERA 2030 vizyonunun temelinde inovasyon kavramının bulunduğuna dikkat çeken Ramazan Taş, şunları söyledi: “Gelecek dönemde sadece yapı teknolojilerinde değil, tasarımdan satışa müşteri deneyiminden kaynak kullanımına kadar tüm iş süreçlerimizde inovatif bir yaklaşım sergileyeceğiz. İnovasyon bizim için, daha sağlam yapılar, daha akıllı şantiye yönetimi, daha düşük yaşam maliyetleri, dijitalleştirilmiş müşteri deneyimi, yapay zeka destekli planlama, BIM ve dijital ikiz çözümleriyle kestirilebilir ve verimli süreçler anlamına geliyor. Yani inovasyon, sadece projelerimizde değil, bütün iş modelimizin merkezinde. Projelerimizi geliştirirken bilimsel araştırmalar ve veri analizleriyle çalışarak, 30 yıl sonraki yaşam fonksiyonunu bugünden planlıyoruz. Demografik değişimleri ve nüfus hareketlerini bilimsel verilerle analiz ediyoruz. Geleceğin ihtiyaçlarına şimdiden cevap verebilecek esneklikte, sürdürülebilir projeler ortaya çıkarıyoruz. Bu yaklaşımımızla şirketimizin yanı sıra sektörümüzün de teknolojik gelişimine önemli bir katkı sunacağımızı düşünüyoruz.”
Doğru lokasyon, doğru proje, doğru kitle
Luxera’nın gelecek vizyonunda önemli yer tutan konulardan birinin de ‘Doğru lokasyon, doğru proje, doğru kitle’ anlayışı olduğunu belirten Taş, “Bugün gayrimenkulde en büyük sorun, arz ile talebin tam olarak buluşamaması. Biz bu yüzden her projeye veriyle, analizle ve insan içgörüsü ile başlıyoruz. Doğru lokasyon, doğru ihtiyaç, doğru fiyat dengesi… Aslında bizim temel işimiz bu. Çünkü bir eve bakarken insanlar sadece duvar görmez. Yaşamlarını, düzenlerini, yarınlarını görürler. Biz de tam olarak bunu tasarlıyoruz. Ayrıca İstanbul’un ciddi bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Biz bu dönüşümü sadece fiziksel bir yenileme olarak değil, bir yaşam iyileştirme süreci olarak görüyor, önümüzdeki dönemde yeni vizyonumuzla kentsel dönüşüm projelerinde aktif rol almayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Aidatları düşüren teknoloji
Tüm bu inovatif hamlelerin akıllı bir kaynak kullanım politikasıyla desteklenmesi gerektiğini de vurgulayan Ramazan Taş, “Bunun için de sürdürülebilirlik anlayışı oldukça önemli. Ancak biz sürdürülebilirliği sadece çevre duyarlılığı olarak görmüyoruz. Bize göre sürdürülebilirlik demek, yaşam maliyetlerini azaltan, örneğin aidatları düşüren planlamaları daha proje başlangıcında yapmak demek. Bize göre sürdürülebilirlik, enerji tasarrufu, uzun ömürlü malzemeler, akıllı sistemlerle verimlilik ve yüksek yaşam kalitesi demek. Yani insanların hayatına dokunan, konfor sağlayan bu yaklaşım, projelerimizin tamamında uyguladığımız bir standart” açıklamasında bulundu.
“Tasarımda fark yaratıyoruz”
Ramazan Taş, Luxera Topkapı projesinin ise NEW ERA 2030 vizyonunun somut bir örneği olduğunu belirterek “Bu projede modern mimari yaklaşımımızla tasarımda fark yaratıyor, estetikle fonksiyonelliği buluşturuyoruz” dedi. Luxera Topkapı’da her detayda zarafeti, ferahlığı ve kullanıcı deneyimini ön plana çıkarmayı amaçladıklarını vurgulayan Taş, şunları söyledi: “Projemiz, modern tasarımlı evlerinin yanı sıra merkezi konumu ve geniş sosyal olanaklarıyla da şehir yaşamının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek. Bölgedeki üniversitelere, hastanelere, parklara, alışveriş merkezlerine yürüme mesafesinde yer alan Luxera Topkapı’nın bu özelliğiyle bölgede çalışan genç beyaz yaka çalışanlar, sağlık sektörü profesyonelleri, üniversite öğrencileri ve akademisyenler tarafından ilgi göreceğine inanıyoruz. Bununla birlikte 2+1 daire seçenekleriyle yeni evli ve çekirdek aileler için ideal yaşam alanı sunan Luxera Topkapı, ofis katları ve home-office yaşam tarzına uygun daireleriyle reklam, medya, yazılım, mimarlık gibi alanlarda çalışanların hem yaşam hem de çalışma ortamı olacak.”
Yüksek kira potansiyeli
Luxera Topkapı, şehrin merkezindeki konumuyla kazançlı bir yatırım arayanlar için de ideal bir fırsat sunuyor. Topkapı ve çevresindeki iş merkezleri, üniversiteler ve hastaneler, bölgede ciddi bir kiralık konut talebi oluşturuyor. Bu yoğun talep, özellikle 1+1 ve 2+1 gibi fonksiyonel metrekareye sahip dairelerin yüksek ve sürdürülebilir kira geliri sağlamasına olanak tanıyor. Kompakt yapılı bu evler, kısa ve uzun dönemli kiralama seçenekleriyle yatırımcılara çok yönlü bir kazanç modeli vadediyor.
1+1 ve 2+1 daire seçenekleri
5 bin 500 metrekare arsa üzerinde 13 katlı iki blok halinde tasarlanan projede, 256 bağımsız bölümden oluşan konut ve ofisin yanında cadde mağazaları da yer alıyor. 53,5 metrekarelik 1+1 ile 80 ve 105 metrekarelik 2+1 dairelerin yer alacağı Luxera Topkapı 2027 yılı sonunda teslim edilmesi planlanıyor. Toplam 31 bin metrekare inşaat alanına sahip olacak Luxera Topkapı’da, 2 bin 500 metrekarelik peyzaj alanı bulunuyor. Projenin kapalı sosyal tesisleri içinde ise kapalı havuz, fitness salonu, sauna, Türk hamamı ve buhar odası gibi donatılara yer veriliyor.
İstanbul’un her yanına kolay ulaşım avantajı
Zeytinburnu, Davutpaşa Caddesi üzerindeki merkezi konumuyla İstanbul’un her noktasına kolay ulaşım imkânı sunan Luxera Topkapı, E-5 otoyoluna 500 metre, Davutpaşa Metro İstasyonu’na ve Cevizlibağ Metrobüs Durağı’na 5 dakika mesafede yer alıyor. Proje, Atatürk Havalimanı-Yenikapı Metro Hattı ve Avrasya Tüneli’ne yakınlığıyla da dikkat çekiyor.