Tayfun Küçükoğlu: “Depreme dayanıklı şehirler için toplu bir seferberliğe ihtiyaç var”

03.02.2024
A+
A-
Tayfun Küçükoğlu: “Depreme dayanıklı şehirler için toplu bir seferberliğe ihtiyaç var”

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 11 ilde büyük yıkımlara neden olan 6 Şubat depremlerinin birinci yılında, Türkiye İMSAD’dan açıklama geldi. Deprem felaketinin ardından 1.5 milyondan fazla insanın evsiz kaldığını hatırlatan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Depreme dayanıklı, güvenli şehirler için toplu bir seferberliğe ihtiyaç var. Önceliğimiz, günübirlik çözümler yerine iz bırakacak plan ve programları hayata geçirmeliyiz” dedi.  

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde yarattığı büyük yıkımlarla Tüm Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. 50 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği 7.5 ve 7.6’lık sarsıntıların ardından bölgede, 650 binin üzerinde kalıcı konut ihtiyacı doğdu. Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu da tüm Türkiye’de derin acılara yol açan 6 Şubat depremlerinin birinci yılı nedeniyle açıklamalarda bulundu.

“Türkiye inşaat malzemesi sanayisi kalıcı konut ihtiyacını karşılayacak güce sahip”

1 yıl önce meydana gelen deprem felaketinde yaşamını yitirenlere bir kez daha Allah’tan rahmet dileyen Tayfun Küçükoğlu, Ülkemiz, 6 Şubat sabahında tüm Türkiye’yi yasa boğan asrın felaketiyle karşı karşıya kaldı. Tesellisi güç, derin acılar ve büyük kayıplar yaşadık. Gündemimize oturan ve 50 binden fazla vatandaşımızı kaybetmemize sebep olan depremler, fay hattında bulunan şehirlerimizde riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunu bizlere tekrar hatırlattı. Diğer yandan 11 ilimizde büyük yıkımlara neden olan 6 Şubat depremleri ilk etapta yaklaşık 650 bin kalıcı konut ihtiyacını ortaya çıkardı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın bu kapsamda hayata geçirdiği, çağdaş yaşam nitelikleri ile tasarlanan kalıcı konut oluşturma seferberliği, evrensel boyutta büyüklüğe sahip. İnşaatına başlanan söz konusu 650 bin konutun yapımı için gerekli olan malzeme desteği, kategori bazında inşaat malzemesi sanayimizin yıllık üretiminin yüzde 5’i ile 25’i arasında bir miktara denk geliyor. Bu çerçevede inşaat malzemesi sanayimiz hem ülkemizdeki kentsel dönüşümü hem de deprem bölgesinin yeniden imarında ihtiyaç duyulan malzemeleri tüm kategorilerde hem kapasite hem de nitelik açısından üretebileceğini kanıtlamış durumda. Burada kritik olan faktör malzeme cinsi, miktarı ve teslim planının koordinasyonun sağlıklı bir şekilde yapılması. Yüksek dayanışma şuuru ile sektörümüz malzeme konusunda tüm ihtiyaçları karşılamaya devam ediyor” dedi.

“Kentsel dönüşüm, ekonomik dinamikleri de etkiler”

Türkiye’de son yıllarda art arda yaşanan depremlerin kentsel dönüşümün hayati önemini gözler önüne serdiğine dikkat çeken Tayfun Küçükoğlu, “Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu bilinciyle hareket etmemiz ve depremlere karşı hazırlıklarımızın tam olması şart. Depremler içinde bulunduğumuz coğrafyanın bir gerçeği. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de depremler olmaya devam edecek. Dolayısıyla depremin nerede ve ne büyüklükte olacağını tartışırken depremle birlikte yaşamayı öğrenmek için öncelikle deprem bilinci oluşturulmasına odaklanmamız ve depremin yıkıcı etkisini azaltmamız gerekiyor. Önemli olan deprem gerçeğine uyum sağlayabilmek, deprem riskiyle yaşamanın gereklerini yerine getirmek. Bu kapsamda şehirlerimizde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm süreçlerinde dikkat edilmesi gereken birçok kritik nokta bulunuyor. Özellikle dönüşüm sürecindeki planlama, çevre düzenlemesi, altyapı ve atık yönetimi gibi unsurların iyi bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm projelerinin sürdürülebilirlik odaklı olması da büyük önem taşıyor. Yeşil alanların korunması, enerji verimliliği ve çevre dostu binalar gibi unsurların göz önünde bulundurulması, şehirlerimizin geleceği için kritik bir rol oynuyor. Özellikle büyükşehirlerimizde gerçekleşecek kentsel dönüşüm, sadece yapısal değişiklikleri değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik dinamikleri de etkiler. Bu nedenle sürecin baştan sona çok iyi yönetilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Deprem konusunda topyekûn bir seferberliğe ihtiyaç var”

Türkiye İMSAD olarak yıllardır deprem felaketine karşı atılması gereken adımlara dair birçok çalışma yaparak raporlar yayımladıklarını da hatırlatan Tayfun Küçükoğlu, “Biliyoruz ki bu tarz çalışmalar bugünden yarına uygulanacak çözümler değil.  Deprem konusunda topyekûn bir seferberliğe ihtiyacımız var. Önceliğimiz, günübirlik çözümler yerine bir bilinç seferberliği oluşturmak. Deprem güvenliği bilincimizin gelişimini orta ve uzun vadeli kalıcı tedbirler için önemli görüyoruz. İhtiyaç yoksa mücadele olmaz. İz bırakacak plan ve programları hayata geçirmeliyiz. Aynı acıları tekrar yaşamamak için iyi bir plan ve kararlılıkla, farkındalık ve bilinç oluşturarak değişimi tabandan başlatmalıyız. Ancak bu koşullar çerçevesinde çağdaş yaşam koşullarına uygun konforlu ve güvenli yapılara sahip olabiliriz” şeklinde konuştu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.